Bunalım, majör depresif bozukluk veya klinik depresyon olarak da isimlendirilen majör depresyonda bazı hastaların depresyon durumu periyotlar halinde gözükürken bazı hastalarda bu durumu sürekli olarak devam etmektedir. Majör depresyon kişinin uyku düzenini, kişisel hayatını ve yeme içme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkilemektedir.
Majör Depresyonun Belirtileri
- Okuduklarını ve anlatılanları anlayamamak, buna bağlı olarak yaptıklarını ve yapacakları davranışlar hakkında bilgi sahibi olamamak
- Dikkat bozukluğu ve ilgi alanı bulanıklığı,
- Sorumluluklara karşı ilgi kaybı,
- İştah bozukluğu ve kilo kaybı, enerji düşüşü
- Uyku bozukluğu, dalgınlık, unutkanlık, kötümserlik gibi olumsuz duygular
- Kişinin aklından geçenler ile gerçek hayattaki olayların doğruluğunun karışması
- Mesleki ve sosyal hayattaki kısmi bozulmalar bunların bazılarıdır.
Kişinin majör depresyon da olması için maddelerde belirtilen durumların hepsi olmak zorunda değildir, bir tanesi bile olsa ciddiye alınarak uzman bir kişiye görünmesi gerekmektedir. Yalnız bu belirtilerin iki hafta süreyle devam ediyor olması gerekir.
Majör Depresyon Tedavisi Nasıl Yapılır?
Majör depresyon tedavisi kişiye özel olduğundan dolayı tedavide psikoterapi ve farmakolojik tedavi kullanılmaktadır. İleri düzey vakalarda ECT tekniğini de işe yaramaktadır. Tedavi süresi 8 hafta ile 6 ay arasında değişir. Bazı durumlarda bu süre daha da uzar. Tedavinin sorunsuz uygulanması ve kişinin tedaviyi aksatmaması gerekmektedir. Yarım kalmış tedavide nüks oranı yüksektir.
Düzgün şekilde başarı elde etmek için de tedavi aktif olması gerekir. Farmakolojik tedavinin güvenlik açısından ve hastalığın önlenmesi açısından olumlu sonuçlar verdiği gözlemlense de kesinlikle kişinin kendi isteğine göre değil, doktorun belirttiği şekilde tedaviyi sürdürmesi gerekmektedir . Tedavi süresine ve ilaçların dozuna uymak depresyonda korunmayı ve önlenmesini sağladığının da bilincinde olmak gerekir. Ayrıca depresyon tekrarlayıcı olması dolayısıyla, hastalık geçse bile dikkatli olmak gerekir.
Risk Etkenleri
- Erken anne – baba – çocuk kaybı
- İşsizlik
- Yaşlılık
- Stresli olayların yaşanması
- Cinsel, fiziksel veya psikolojik travmalar
- Hormon değişiklikleri
- Vücutta var olan hastalıklar
- Aşırı heyecan durumları
- Daha önce depresyon yaşamış olması
- Kötü bağımlılıklarının olması vb.
Majör Depresyon Hastalarına Nasıl Davranılmalı?
Majör depresyon hastalığına sahip olan kişilerde intihar düşüncesine rastlamak olağandır. Bundan dolayı çevresindekilerin ve yakınlarının olası bir duruma karşı tetikte olmaları gerekmektedir. Böyle bir ihtimal sezildiği zaman acilen hastaneye başvurulması gerekir. Bunun yanı sıra kişiler sosyalleşmeye teşvik edilmelidir fakat bu konuda zorlanmamalıdır. Bu kişiler hislerini paylaşmaktan pek hoşlanmadığı için paylaşım yapması yönünde zorunlu bırakılmaması gerekmektedir. Sosyal bir yaşam alanı oluşturmak önemlidir ancak onun ilgisini çeken sosyal ortamlar oluşturulmalıdır. Bu zamanla geçen bir hastalık değildir kişilerin mutlaka tedavi olması gerekmektedir. Dolayısıyla bu durumu yaşayan kişilerin yakınlarının kişiyi bir uzmana yönlendirmeleri şarttır.
Hastaneye Yatmaları Zorunlu Mu?
Tüm hastaların hastaneye yatmasına gerek yoktur. Ancak kendine veya topluma zarar verme düşünceleri mevcutsa, iştah kaybına bağlı yeme bozukluğu görülüyorsa, hastalık iyice ilerlemiş ve kişinin günlük rutinini etkiliyorsa hastanın hastaneye yatması en sağlıklısıdır. Dışarıdan verilecek psikoterapi ve farmakolojik tedavi genellikle yeterlidir. Fakat hastalık psikotik düzleme doğru bir ilerleme göstermişse ECT gibi tedaviler uygulanacağından dolayı hastaneye yatış zorunlu olabilir.
Majör Depresyon Nedir? Belirtileri
Sürekli üzüntü, boşluk hissi veya umutsuzluk
Önceden keyif alınan aktivitelere ilgisizlik
Enerji kaybı ve kronik yorgunluk
Uyku düzeninde değişiklikler (aşırı uyuma veya uykusuzluk)
İştah değişiklikleri (kilo alma veya verme)
Konsantrasyon güçlüğü ve karar vermede zorluk
Değersizlik veya suçluluk hissi
Tekrarlayan ölüm veya intihar düşünceleri
Majör Depresyon Kimlerde Görülür?
Majör depresyon, toplumun her kesiminde görülebilir. Ancak bazı gruplar, bu rahatsızlığa daha yatkın olabilir. Depresyonun ortaya çıkmasında biyolojik, genetik, çevresel ve psikolojik faktörler rol oynar.
Risk Faktörleri
Yaş Grupları: Genellikle 20-40 yaş arasında sık görülür. Ergenler ve yaşlılar da risk altındadır.
Cinsiyet: Kadınlarda erkeklere kıyasla iki kat daha fazla görülür.
Genetik Faktörler: Ailede depresyon öyküsü olanlarda risk yüksektir.
Travma ve Stres: Çocukluk travmaları veya stresli yaşam olayları depresyonu tetikleyebilir.
Kronik Hastalıklar: Diyabet, kanser gibi hastalıklar depresyon riskini artırır.
Madde Kullanımı: Alkol veya uyuşturucu bağımlılığı depresyonu kötüleştirebilir.
Kişilik Özellikleri: Düşük özsaygı veya mükemmeliyetçilik depresyona yatkınlığı artırır.
Tedavi Yöntemleri
Majör depresyon tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Psikoterapi, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri etkili yöntemlerdir. Erken teşhis, iyileşme sürecini hızlandırır.
Sonuç
Majör depresyon, ciddi ancak yönetilebilir bir sorundur. Belirtileri fark etmek ve profesyonel destek almak, bu rahatsızlığın üstesinden gelmede önemlidir. Bir sağlık uzmanına başvurmak, iyileşme yolunda atılacak en doğru adımdır.