İlişkilerde Sınırlar Nelerdir?
Sınırlar hayatımıza yön veren kişisel çizgilerdir.
İçindekiler
Kişinin sınırlarını belirliyor olması; ilişkilerde müdahaleden kontrol edilme ve manipüle edilmekten korumasıdır.
İlişkilerde Sınır koymak nedir?
İki taraf arasında yaşanan çıkar çatışmaları her iki tarafında bir taraftan kendisi olmayı istemesi problemidir. Özellikle çift ilişkilerinde partnerler kendi düşündükleri fikirleri savunmaktadır.
Bazı partnerler kendi his ve arzularını isteklerini göz ardı edip kendinden ödün vererek karşı tarafı memnun etmeye çalışır. Fakat kendini feda derecesinde ödün vermesine rağmen karşısındakinden beklediği karşılığı elde edemeyince de sorunlar açığa çıkabiliyor.
Mağdur rolündeki taraf sevildiğini hissetmenin yolu sorun çıkartmak olduğu düşündüğü için sürekli olarak problem yaratır. Kurtarıcı rolündeki partner ise gerçekten karşı tarafın problemini umursadığı için değil sorunu çözüme ulaştırırsa sevileceğini bildiği için çözüm üretmeye çalışır.
Her iki durumda da nihai amaç sevgi ve ilgiye olan açlığı doyurmaktır. Bu ihtiyaç ve beklentiler le partnerlerin karşılıklı olarak özgünlüklerini kaybetmesi ve kendileri gibi davranmaması ilişkinin zamanla kendini sabote etmesine neden olur. Sınır koyarken sadece kendi ihtiyaçların üzerinden değil karşı tarafın da ihtiyaçlarını anlıyor olmak ve buna göre sınır belirlemek gerek. Bir insan kendini tanımadan neye ihtiyacı olduğunu bilmeden sınırlarını koruyamaz. Sınırlarını korumaya giden yol kendini bilmekten geçer.
Ben kimim?
Kırmızı çizgilerim neler? İnançlarım değer yargılarım neler? Beni ben yapan değerlerle ilgili bir çember oluşturmalıyım.
Buna asla laf ettirmem dediğimiz şeylerin neler olduğu belirlenmeli kırmızı çizgilerimiz net olmalı.
İlişkilerde Sınırlar Konusunda Neye ihtiyacım var?
Soruları bencillik gibi görünse de yanında sorulacak olan karşımdaki kişi kim? İhtiyaçları ne? Soruları da insancıl bir yaklaşım geliştirmeye vesile olur.
Kişisel sınırlar kendi sorumluluk ihtiyaç ve isteklerimizin diğerlerinin sorumluluk ihtiyaç ve isteklerinden nasıl farklılaştığının açık bir göstergesidir. İlişkide sınır koymak bencillikten çok kendini sevme ve benliğe saygı duyma eylemidir.
Sağlıklı sınırlar; başkalarının eylemleri veya duyguları için sorumluluk almazken kendi eylemlerimizin ve duygularımızın sorumluluğunu almaktır.
Sağlıklı sınırlar; önce kendimiz iyi olmadan başkalarını iyi edemeyeceğimiz gerçeğini kabul etmemizle başlamaktadır. Zamanımızı enerjimizi yardımlarımızı ve desteğimizi başkalarıyla paylaşabilmemiz tükenmememiz için kendimize de zaman ve enerji ayırmamız gerekiyor.
Kişi kendine şunu soruyor olmalı; Neyi nerede abartıyorum? Nerede üzerime vazife olmayan yükleri sırtlanıyorum? Benim sorumluluk alanımın çizgisi nerede başlayıp nerede bitiyor?
Bir olay kimin sınırları yani sorumluluk alanı içinde gerçekleşiyorsa bedelini o ödemeli. Eş çocuk anne kardeş arkadaş dediğimiz en yakınlarımız hatalarının bedellerini bize ödetmemeli.
Biz ancak kendi yaptığımız hataların bedelini ödeyecek enerjiye sahibiz. Kişi kendi bedeni ve kendi yaşam alanı ile ilgili şeylerden sorumludur. Bunun dışındakilere müdahil olmak geçirgen sınırlara sahip olmak ile ilişkilendirilebilir.
- Sınır ihlaline maruz kalmanın belirtileri nelerdir?
- Sınır probleminin varlığı nasıl anlaşılır?
Bir şeyin nerede başlayıp nerede bittiğini gösteren şeye sınır diyoruz. Bedenimizin fiziksel sınırları olduğu gibi evimiz in bahçemiz in de sınırları vardır. Yani madde aleminde ki tüm yaşam alanımızın ve alanda sahip olduklarımızın görünen çerçevesi sınırı vardır. Fiziksel dünyada bunları tanımlamak çok kolaydır. Bedensel sınırlarımız ihlal edildiğinde sosyal mesafemiz aşıldığında fiziksel şiddete maruz kaldığımızda evimize veya aracımıza bir müdahale veya saldırıda bulunduğun da bunların izleri olur.
Maddi dünyada bu izleri çok kolay görürüz ve hemen müdahale edebiliriz. Sınırımızın aşılmasının önüne geçebiliriz.
Peki ruhsal şiddetin ruhsal sınırlarımızın ihlal edilmesinin izleri nelerdir?
- Kronik depresyon; Geçmeyen huzursuzluk öfke hali bezginlik bıkkınlık haller sınır ihlalinin belirtileri arasında yer alır.
- Anksiyete bozukluğu; Yerli yersiz devam edip işlevselliğimizi bozan kaygı durumları panik atak okb. Bu bazen küçük takıntılar halinde de olabilir.” Ütünün fişini çekmiş miydim?” “Ocağı kapatmış mıydım?” gibi düşüncelerle tekrar tekrar kontrol etmekten günlük işlerin işlevselliği bozulmaya başlıyorsa sınır problemine işaret edebilir.
- Fobiler; Pek çok fobinin altında gene sınır problemi vardır.
- Beslenme bozuklukları yeme duygusunu kontrol edemeyip aşırı yemek yeme hiç yiyememe ya da yediğini çıkartma gibi.
- İlişkiler; Sınır probleminin kendini gösterdiği en önemli yer ilişkilerdir. İlişkilerde bir türlü huzuru bulamıyorsanız ilişkilerden çektiğiniz kadar hiçbir şeyden çekmiyorsanız yine burada sınır probleminiz vardır.
- Eşinizle sevdiğinizle hayatınızdaki kimseyle ilişkileri dengede tutamıyorsanız bunlar hep sizin sınır probleminiz olduğunu gösteren işaretlerdir.
Neden ilişkilerde sınırlarımızı korumalıyız?
Ruhsal dünyada ilişkilerde sınırlarımızın ihlal edildiğini fark edip tedbir alabilmemiz için kendimizi dinliyor olmamız gerekiyor. Görmesi tanımlaması kabul etmesi biraz daha zor ancak yukarıda saydığımız semptomların sizde hangi ilişkilerden sonra ortaya çıktığına veya artış gösterdiğine dikkat edin
Bunlarla ilgili bağ kurmaya çalışın kimlerle görüştüğünüzde ve nereye gittiğinizde semptomlarda artış oluyor. Kendinize sınırlar dosyası açın. Sizin üzerinizde duygusal baskı hissettiren kimler var etrafınızda.
Yapmak istediklerinizi ve istemediklerinizi göreviniz olanlar ve olmayanları ayırt ediyor olabilmelisiniz. Bir daire çizin.
” Benim sorumluluk alanım mı?” Neyi nerede abartıyorum?” “Nerede üzerime vazife olmayan yükleri sırtlanıyorum? “
Benim bedenim ve benimle ilgili şeylerden benim sınırlarımda olan her şeyden ben sorumluyum.
İlişkilerde Sınırlar ne değildir?
Unutmamalı ki sınırlar duvar değildir. Sınır çiziyorum diyerek yüksek kale duvarları da örmemeli. İnsan insanla iyileşir. Sağlıklı ilişkiler içerisinde gerçekleştirdiğimiz alma- verme dengesine bağlı kurulan sağlıklı iletişime dayalı paylaşımlarımızla travmalarımızı ruhsal yüklerimizi paylaşarak ağırlığından kurtulabiliriz. İlişkilerde iyi şeyleri içeri kötü şeyleri dışarıda bırakacak farkındalığa sahip olmalıyız. Aksi halde katı esnek olmayan sınırlar yalnızlaşmaya sebebiyet verir.
Ve iyi olan besleyici duygu ve hislerin de içeri girmesine izin verilmemiş olur. Bunun tersi kale kapılarını sonuna kadar açıp dost- düşman iyi -kötü her şeyi içeri alacak geçirgen sınırlar oluşturmakta çözüm değil.
- Peki sağlıklı ilişkilerde sınırları nasıl oluşturmalıyız?
Kelimelerimizle neye evet neye hayır diyebileceğimizi öğrenmeliyiz. Kötülüklere hayır iyiliklere evet yani kendi farklılığını ortaya koyan cümleleri kurabilmek “Ben böyle düşünmüyorum”. ” Ben bu filmden hoşlanmıyorum”. ” Ben buraya gitmek istemiyorum ” gibi istek ve ihtiyaçları açıkça ortaya koyabilme cesareti.
Sizi duygusal ve metal olarak manipüle eden insanlardan duygusal yoğunluğu azaltarak mesafeli ilişkiler geliştirmek kırmızı çizgilerinizi netleştirmek.
Başkalarının kendi sorumluluk alanları içindeki hatalarını yüklenmemek bedel ödemelerine izin vermek.
Onay arayışını bırakmak; İçimizdeki çocuk modundan sağlıklı yetişkin moduna geçmekle mümkün. Ben ne istiyorum?” “ Benim neye ihtiyacım var ?” Sorularından sonra kim olduğumuz ve ne istediğimizi bilip etrafımızdaki insanların her yaptığınızı onay ve takdir etmelerini beklemeden hareket etmek.
Bazı insanlar onlarla aramıza sınır koymamızı eleştirebilir sinirlenip üzülebilir.
Gerekli gördüğümüz durumlarda hayır diyebiliriz.
Herkesin her durumda bizimle hem fikir olması gerekmez.
Kendi Duygu ve düşüncelerimizin farkında olup kendi kararlarımızı verebilecek olgunluk ve yetkinlikte olduğumuzu kendi kendimize yetebileceğimizi bilmek.
Kendimiz olduğumuz için değerli olduğumuzu ve maddi manevi enerjimizi nasıl kullanacağımızı kendimizin karar verebileceğinin farkına varmak.
Sonuç olarak; İlişkilerde sınırlar bize kötü hissettiren kişi ve durumlardan uzaklaşmamıza bizi rahatsız hissettiren ortamlardan uzaklaşmamıza yardımcı olur. Bizim dışımızdaki insanlara bize karşı davranışlarını nasıl düzenlemeleri gerektiğine göre net bir mesaj oluşturmamızı sağlar. Kişisel sınırlarımızı oluşturarak onları netleştirip korumak hayatımıza dahil edeceğimiz kişi ve nesneleri belirlemek bizim kontrol