Psikolojik olarak olumlu ve iyi düşünceleri azaltan bir olgu olan pesimizm, türkçede ‘’karamsar’’ olarak açıklanmaktadır. Pesimist insanlar başlarına gelebilecek her şeyin her zaman olumsuz versiyonlarını düşünürler. Oldukça olumsuz bir bakış açısına sahiplerdir. Meydana gelebilecek her türlü olgunun olumsuz sorunlar doğuracağını düşünme hali olan pesimist bakış açısında kişi sürekli olarak kötümser olarak yaklaşır. Çoğunlukla başarısızlığı daha kolay kabul edebilen kişiler bu bakış açısına sahiptir.
İçindekiler
Pesimizm, yani kötümserlik, insanların olayları ve durumları karamsar bir bakış açısıyla değerlendirmesi durumudur ve iki farklı boyutta incelenir: geçmişe dönük kötümserlik ve savunmacı kötümserlik.
Geçmişe dönük kötümserlik: Geçmişe dönük kötümserlikte, insanlar hayal kırıklığı yaratan bir olayın ardından, yaşanan başarısızlığı grup olarak değerlendirme eğilimindedir. Değerlendirme sürecinde, geçmişteki başarısızlıklarını göz önüne alarak, aslında hiç şanslarının olmadığını düşünürler ve gelecekte benzer bir durumla karşılaştıklarında başarısızlığı kabullenmeleri daha kolay hale gelir böylelikle; başarısızlık ihtimaline karşı duygusal bir kalkan oluşturur ve kişinin kendini daha az incinmiş hissetmesine olanak tanır.
Savunmacı kötümserlik: Savunmacı kötümserlik ise, kişinin gelecekte karşılaşacağı görevler ve sorumluluklar konusunda olumsuz beklentiler geliştirmesidir. Kişi olası kötü sonuçlara odaklanır ve kendini en kötü senaryoya hazırlar dolayısıyla beklenmedik hayal kırıklıklarına karşı bir tür psikolojik savunma mekanizması geliştirir. Kişi, en kötü sonuca odaklanarak, bu sonucun gerçekleşmesi durumunda yaşanacak hayal kırıklığını hafifletmeyi amaçlar.
Her iki kötümserlik türü de insanların başarısızlıkla başa çıkma stratejileri geliştirmelerine olanak sağlasa da sürekli olarak olumsuz beklentilere odaklanmak, genel yaşam kalitesini düşürerek kişiyi sürekli bir stres ve kaygı hali içinde bırakır.
Pesimist Olmanın Nedenleri Nelerdir?
Bilim insanları ve psikologlar tarafından uzun yıllardır araştırılmaktadır ve çoğunlukla iki türlü açıklanabilir; kalıtım ve çevresel faktörler.
Kalıtım etkeni: Birinci etken, kalıtımın yani genetik mirasın rolüdür. Plomin ve arkadaşlarının 1992 yılında gerçekleştirdikleri ikiz çalışmaları, pesimizmin ve optimizmin kalıtsal yani genetik etkilerinin yaklaşık %25 oranında olduğunu göstermiştir.
Aynı genetik mirası paylaşan ikizlerin benzer derecede kötümser ya da iyimser olma eğiliminde olduğunu ortaya koymuştur. Bu bulgu sayesinde genlerimizin ruh halimizi ve dünya görüşümüzü belirlemede önemli bir rol oynadığı ortaya çıkmıştır. Buna karşın tabii ki genetik faktörler tek başına pesimizmi açıklamakta yeterli değildir.
Çevresel faktörler: Çevresel etkenler de en az genetik faktörler kadar önemlidir. Pesimizmin gelişim sürecinde, bireyin yaşadığı deneyimler ve içinde bulunduğu çevre büyük etkenlerden biri olarak karşımıza çıkar.
Bir kişi, yaşamı boyunca birçok hayal kırıklığı ve başarısızlıkla karşılaştığında, bu deneyimlerin birikimi, gelecekte de benzer sonuçlarla karşılaşacağına dair bir inanç geliştirmesi ve dolayısıyla kişinin daha sonra karşılaşacağı durumlara karşı daha karamsar bir bakış açısını kabul etmesi kaçınılmaz olur.
Bir diğer önemli boyut, anne ve babaların çocuklarına olan tutumları ve rol model olmalarıdır. Ebeveynlerin çocuklarına karşı tutumları, onların dünya görüşlerini şekillendirmede büyük bir etkiye sahiptir. Özellikle reddedici veya saldırgan tutum sergileyen anne ve babaların, çocuklarının pesimist bir bakış açısı geliştirmesine neden olabileceği bilim insanları tarafından düşünülmekte.
Pesimist (Kötümser) İnsanların Özellikleri Nelerdir?
Pesimist bakış açısına sahip olan kişilerin belirgin özellikleri vardır. Çoğunlukla her kişinin özellikleri birbirine benzer ve hayatlarını oldukça negatif bir yönde etkileyerek yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürür. Gelin bu özellikleri yakından inceleyelim;
- Her ne olursa olsun her sonucun olumsuz olacağını düşünme
- Olguların olumsuz sonuçlanacağı düşünüldüğünden harekete geçmeme, eylemsizlik
- Korku, anksiyete, endişe, kaygı bozukluklarını sık sık yaşama ve ileri düzeyde panik atak
- Meydana gelen sorunlarla başa çıkmakta zorluk çekme
- Meydana gelen sorunları inkar etme ya da stres yaparak kaçınmaya çalışma
- Başarısızlığı her zaman kabul etme ve bu nedenle başarısızlığa hızlı bir şekilde uyum sağlama
- Gelecek konusunda olumsuz düşünceler, depresif bir ruh hali
- Çaresizlik hissetme ve umut besleyememe
- Başarı elde edilemeyeceği düşüncesiyle kolay bir şekilde pes etme
- Herhangi kötü bir olayın etkisinden çok uzun bir süre çıkamama
Pesimizmi Açıklayan Kuramlar Nelerdir?
Biyopsikososyal Model, Öğrenilmiş Çaresizlik ve Yükleme Kuramı pesimist bakış açısını anlamak ve açıklamak için literatürde öne çıkan üç önemli kuramdır.
Öğrenilmiş Çaresizlik: Öğrenilmiş Çaresizlik Kuramı, ilk olarak Abramson ve arkadaşları tarafından 1978 yılında yeniden formüle edilmiştir. Öğrenilmiş çaresizliği insanlar sürekli olumsuz deneyimler yaşadıklarında, kendilerini yetersiz ve çaresiz hissetmeleri diyebiliriz. Bunu örneklendirecek olur isek bir kişinin sürekli olarak başarısızlıklarla karşılaştığını bir süre sonra bu durumu değiştiremeyeceğine inanarak umutsuz ve çaresiz hissettiğini söyleyebiliriz, tam olarak böyle bir durumdur.
Yükleme Kuramı: Bir diğer kuram olan yükleme kuramı, insanların başarı ve başarısızlıklarını nasıl açıklamaya çalıştıklarıyla ilgilidir. Insanlar olayların nedenlerini belirli faktörlere atfederler. Pesimist bakış açısına sahip kişiler olumsuz olayların nedenlerini genellikle içsel, sürekli ve genel faktörlere bağlama eğilimindedirler.
Biyopsikososyal Model Kuramı: rahatsızlıkların biyolojik, sosyal, genetik ve davranışsal faktörlerin bir araya gelmesiyle açıklanan biyopsikosoyal kuramda insanların kişisel hedeflerini tehdit eden durumlarla karşılaştıklarında vücutlarının nasıl tepki verdiğine odaklanılır. Tehdit edici durumlarla karşılaşıldığında, sempatik sinir sistemi aktive olur ve bu durum, vücudun enerjiyi belirli davranışları sergilemek için kullanmasına sebebiyet verir.
Pesimist Bakış Açısının Olumlu ve Olumsuz Tarafları Nelerdir?
Pesimist Olmanın Olumlu Yönleri
Pesimizmi ele alan kuramların çoğu, kötümserliğin insan hayatı üzerindeki olumsuz etkilerini vurgular ve genel olarak olumsuz olarak değerlendirilir fakat olumlu yönleri de vardır. Tehlike yakınken geçici ve gerçekçi bir pesimizm, optimizme kıyasla daha avantajlı bir bakış açısı olarak karşımıza çıkar. Bu tür pesimizm, kişinin dikkatini ve düşüncelerini tamamen önündeki tehlikeye odaklamasını sağladığından dolayı kişi tehlikeyi daha hızlı fark eder ve ona karşı daha etkili önlem alma noktasında iyidir.
Bir diğer olumlu yön olarak kişinin gerçekten başaramayacağı bir hedefle karşılaşması durumunu da ele alabiliriz. Kişi hedefe gerçekçi ve pesimist bir gözle bakarsa, yaşayacağı hayal kırıklığını azaltacaktır. Fakat pesimizmin bu tür bir fayda sağlaması için geçici ve gerçekçi olması gerektiğini unutmamak son derece önemli. Sürekli bir kötümserlik, yaşam kalitenizi kötü etkiler.
Pesimist Olmanın Olumsuz Yönleri
Kötümser bir bakış açısı, insanın öznel iyi oluşunu olumsuz etkileyen bir düşünme yöntemidir. Pesimizmin temelinde “kötüye hazırlanma” isteği yatsa da insanların geleceği görme yeteneği olmadığından, başlarına gelebilecek kötü olayları tahmin etmek oldukça zordur.
Gelecekte başlarına gelebilecek kötü olayları tahmin edemeyen pesimist insanlar, başlarına gelen her olayı kötü olarak değerlendirme eğilimindedir ve dolayısıyla aslında başarabilecekleri veya kötü geçmeyecek bir olayı bile kötü değerlendirip sürecin kötü geçmesine kapı aralar. Araştırmalar, amaçsız, kontrolsüz ve plansız pesimizmin hem fiziksel hem de mental sağlığa zarar verdiğini göstermektedir. Pesimist olmak, depresif, kaygılı, ümitsiz ve çabasız olmayı beraberinde getiriyor. Kötü durumlara ve başarısızlığa katlanabilmek için stratejik olarak kullanılan bu düşünce sistemi, kişiyi aslında daha da kötü durumlara ve başarısızlıklara sürüklemektedir.
Pesimist Sık Sorulan Sorular
Pesimizm Felsefesi Nedir?
Kötümserlik (pesimizm) kavramı, iyimserliğin (optimizm) tam zıttı olarak, dünyayı karamsar bir perspektiften görmeyi ifade eder. Kötümserler, dünyanın düzeltilemeyecek kadar kötü bir yer olduğuna inanırken optimistler tam tersini düşünür.
Pesimist Davranmak Ne Demek?
Pesimist davranmak olayları sürekli olumsuz değerlendirmek, başarısızlığı kabullenmek ve her zaman kötü olanı düşünmek demektir.
Optimistik Pesimistik Nedir?
Pesimist, olumsuzluklar ve sorunlar üzerinden deneyimlerken, optimist hayatın umut dolu ve olumlu yönlerine odaklanır. Bu iki farklı bakış açısının da kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır.