Lohusa depresyonu, her hamile kadının, doğumdan sonraki süreç kapsamında yaşayabileceği bir hastalık olarak nitelendirilmektedir. Genel olarak lohusa depresyonunun, 2 türü olmaktadır. İlki, doğum sonrası 1-9 gün kapsamında kadınlarda görülen, kısa vadeli mutsuzluk durumudur. Lohusa depresyonunun diğer türü ise tedavi edilmediği taktirde 2 seneye kadar sürebilmektedir. Eş, akraba, arkadaş ve b. yakınların bu süreçte annenin yanında olması ve hiç bir desteği, esirgememesi gerekmektedir.
Genel olarak Lohusa depresyonunun hem fizyolojik hem de psikolojik sebepleri mevcuttur. Sebebi fark etmeksizin, Lohusa depresyonu, her ne kadar annenin yaşamını etkilese de bazı durumlarda anneler, tedavi edilmekten çekinmektedir. Lohusa depresyonunun, tedavisi yapıldığı taktirde, süresi 5-6 haftaya kadar azalmaktadır. Bu kapsamda depresyonunun belirtilerinin fark edildiği anda, uzman psikiyatrist bulunması mecburidir. Peki erken teşhisin bu denli önemli olduğu Lohusa depresyonunun, sebebi nedir?
İçindekiler
Lohusa Depresyonu neden Olur?

Lohusa depresyonunun, genel olarak 2 sebebi olmaktadır. Belirtilen sebepler bunlardır:
- Fizyolojik sebepler.
- Psikolojik sebepler.
Hem fizyolojik hem de psikolojik sebepler kapsamında genellikle Lohusa depresyonunun aynı belirtileri olmaktadır. Hastalığın tedavi süreci çerçevesinde sebepler de dahil olmak üzere, her detaya dikkat edilmelidir. Peki tam olarak lohusa depresyonu neden olur?
Lohusa depresyonunun, genel nedenleri bunlardır:
- Doğumdan sonraki östrojen, prögestron hormonlarının ani düşüşü.
- Doğum sonraki vücudun, hamilelikten önceki haline dönme süreci.
- Aile içi problemlerin varlığı.
- Depresyona genetik yatkınlık.
- Maddi sorunlar ve b.
Lohusa depresyonu yaşayanlar kapsamında, genel olarak hastalık sebepleri, belirtilen hususlar niteliğinde olmaktadır.
Lohusa depresyonu çerçevesinde ayrıca her hamile kadın, belirtilen hastalığa yakalanmayabilir. Güncel olarak uzmanlar, doğum sonrası annelerin sadece %80-inin bu hastalığa yakalandığını belirtmektedir. Peki bu denli yaygın olan Lohusa depresyonu nasıl geçer?
Lohusa Depresyonu nasıl Geçer?

Lohusa depresyonu kapsamında, genel olarak çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur. Psikiyatristler, tedavi yöntemini, hastalığın niteliği çerçevesinde belirlemektedir. Güncel olarak Lohusa depresyonunun, niteliği fark etmeksizin 3 tedavisi bulunmaktadır. Belirtilen tedavi yöntemleri bunlardır:
Psikoterapi kapsamında bireylerin problemleri dinlenmekte ve doktor önerileri eşliğinde çeşitli çözümler bulunmaktadır. Şayet hasta da kabul ederse tedavi ilaçlar ile desteklenebilir.
- Antidepresan ilaç tedavisi
Genel olarak antidepresan ilaç tedavisi, lohusa depresyonunun ağır safhalarında uygulanmaktadır. Bu durumda genellikle hastanın iyileşme sürecini, aile desteği etkilemektedir.
- Antipsikotik ilaç tedavisi.
Antipsikotik ilaçlar, çok az rastlanan uzun vadeli Lohusa depresyonunda uygulanmaktadır. Genel olarak belirtilen durumu, yeni doğan annelerin %99,9-u yaşamamaktadır.
Lohusa depresyonu, ayrıca tedavi edilmediğinde de kendi-kendine geçebilmektedir. Fakat tek fark, tedavi süreci kapsamında tahmini iyileşme süresinin belli olmasıdır. Tedavi olunmayan anne, 2 ay sonra iyileşebileceği gibi 2 sene sonra da iyileşebilir. Bu durum kapsamında en önemli husus, yeni doğan annenin çevresi olmaktadır.
Genel olarak lohusa depresyonunun tedavi süreci kapsamında erken teşhis, mühim öneme sahiptir. Peki belirtilen etkenler kapsamında yeni doğan annenin, lohusa depresyonu belirtileri nelerdir?
Lohusanın Belirtileri

Lohusa depresyonu belirtileri çerçevesinde erken teşhis, kısa süreli tedavi açısından mühim öneme sahiptir. Genel olarak belirtilerin erken teşhisi kapsamında, yeni doğan annelerin depresyonun, ağır taraflarını görmeme gibi şansı mevcuttur. Lohusa depresyonu, genellikle belirli olduğu dönemlerde, yeni doğan annelerde aşağıdaki etkileri yaratmaktadır:
- Uyku sorunu
- İştah kaybı
- Gereksiz şeylere ağlamak
- Bebek ile bağ kurmakta zorlanmak
- Ani duygu durum değişiklikleri
- Panik atak
- Tekrarlanan intihar düşünceleri ve b.
Sunulan hususlardan, daha nice Lohusa depresyonu belirtileri mevcuttur. Genel olarak doğum sonrası annelerin çoğunluğu, sunulan hususlar kapsamında olan belirtilerden şikayet etmektedir. Lohusa depresyonunun, nihai teşhisi uzman psikiyatrist tarafından yapılmaktadır. Fakat yeni doğan anneler, kendilerine aşağıdaki soruları sorarak da tahmini teşhiste bulunabilir:
- Normalde kolay olarak nitelendirdiğiniz günlük işler, artık zor mu geliyor?
- Bebeğinizin, ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor musunuz?
- Belirtiler, git-gide daha da kötüye mi gidiyor?
Şayet yukarıda belirtilen soruların hepsine evet cevabı verdiyseniz, Lohusa depresyonunda olmanız muhtemeldir.
Yeni doğan anne, doğumdan sonraki 2-ci haftada da aynı belirtilerden şikayet ederse, o zaman tedavi için uzman psikiyatriste başvurması gerekmektedir.
Lohusa Depresyonu ne Kadar Sürer?

Lohusa depresyonuna girmemek için yeni doğan anneler, hastalık hakkında tüm bilgileri alarak, geleceğini bu kapsamda şekillendirmek istemektedir. Genel olarak bu çerçevede belirtilen sorulardan biri de Lohusa depresyonunun ne kadar süreceğidir?
Lohusa depresyonu, hastalığının ne kadar süreceği, yeni doğan annenin; çevresi, depresyona genetik yatkınlığı, tedavi yöntemi ve b. etkenlere bağlı olmaktadır. Genel olarak Lohusa depresyonuna sahip anneler, tedavi ile beraber bu hastalığı, ortalama 1 aya yenmektedir. Fakat süreç, çeşitli etkenler kapsamında 1-2 seneye kadar da uzayabilir.
Genel olarak belirtilen sürecin, yeni doğan anneler açısından kolay geçmesi için yakınlarının, ellerinden gelen her yardımı esirgememesi gerekmektedir. Yeni doğan annenin yakınları, özellikle eşi, aşağıda belirtilen yardımları sunarak, annenin yükünü az da olsa hafifletebilir:
- Bebeğin bakımı kapsamında işleri, annenin dinlenmesi için devralmak.
- Yeni doğan annenin, günlük iş rutininin hafiflemesi amacıyla her işte yardımcı olmak.
- Annenin yaşadağının, sadece bir hastalık olduğunu ve tedavi ile geçebileceğini hissettirmek.
- Yeni doğan annenin, dertlerini dinlemek ve her daim yanında olduğunuzu hissettirmek.
Genellikle belirtilen eylemlerin gerçekleştirilmesi, yeni doğan annelerin yaşadığı depresyonun az da olsa hafiflemesine olanak sağlamaktadır.
Yeni doğan anne, yakınlarından ziyade hastalığının yükünü, bireysel olarak da hafifletebilir. Bunun için annenin yapması gerekenler çok basit:
- Hastalık sürecini, olumlu yönde değiştirmek için her gün düzenli olarak egzersiz yapmak.
- Yeni doğan annelerin, en büyük sorunlarından biri de mükemmel bir anne olmaya çalışarak, kendine olan sevgisini ihmal etmesidir. Bu kapsamda annenin, kendisine zaman ayırması ve gerçekçi beklentilere girmesi gerekmektedir.
- Lohusa depresyonu, bireysel olarak üstlenildiği zaman, yıkıcı sonuçlar çıkarabilir. Depresyonun tedavisi kapsamında annenin, yakınlarından yardım istemesi, ona mühim fayda sağlayacaktır.
- Yeni doğan annenin, aynı durumda olan anneler ile iletişim kurması gerekmektedir. Bu durum, anneye yalnız olmadığını ve sürecin sadece geçici olduğu hissini yaşatacaktır.
Lohusa depresyonu, belirtilen etkenler gerçekleştirildiği taktirde, oldukça hafif bir huzursuzluk hastalığı hissi yaşatacaktır. Hastalığın kesin olarak ne kadar süreceği kontrolümüz dışında olsa da süreci pozitive değiştirmemiz kendi elimizdedir.
Lohusa depresyonu, doğum yapan annelerin %80-inde görülen bir durumdur. Hastalığı etkileyen hormonal yapılar olsa da depresyona genetik yatkınlık da belirleyici rol oynamaktadır.
Lohusa depresyonu, genel olarak doğumdan sonra başlar ve ortalama 5-6 haftaya kadar sürer. Fakat bazı durumlarda hastalık, 1-2 yıl boyunca da anneyi rahatsız edebilir.
Lohuzalık psikozu, çok az annede rastlanan bir durum olmakta, genellikle intihar ve çocuğa çeşitli zararlar verebilme düşünceleri ile desteklenmektedir. Şayet bir anne sayılan belirtilere sahipse, hemen psikiyatriste görünmesi gerekmektedir.
Lohusa depresyonuna genellikle; çevre desteği, sürekli egzersiz, sağlıklı beslenme ve gerçekçi beklentiler iyi gelmektedir. Bu kapsamda yeni doğan annelerin belirtilen eylemleri yapması, hastalık sürecinin minimal olumsuzlukla geçmesine olanak sağlayacaktır.